-
1 türkü söylemek
орэд Iон -
2 türkü
türkü (türkisches) Volkslied n;türkü olmak Gesprächsthema werden;türkü söylemek ein Volkslied singen;-in türküsünü çağırmak fig jemandem nach dem Munde reden -
3 söylemek
назва́ть* * *-i, -e1) говори́ть, сказа́ть, выска́зыватьciddi mi söylüyorsun? — ты серьёзно говори́шь?
çok iyi söylediniz — вы о́чень хорошо́ сказа́ли; вы уже́ вы́сказали своё мне́ние
2) проси́ть, попроси́тьçorba söyledim — я заказа́л суп
size bir mektup yazmamı söylediler — они́ попроси́ли меня́ написа́ть вам письмо́
3) расска́зывать, сообща́ть, информи́роватьbunu görenler de babama da söylerler — ви́девшие э́то и моему́ отцу́ расска́жут
4) петь; деклами́роватьşarkı / türkü söylemek — петь
•• -
4 türkü
тюркю́ ( народная песня)türkü çağırmak / söylemek — петь / исполня́ть тюркю́
türkü tutturmak — затяну́ть наро́дную пе́сню
türkü yakmak — напева́ть тюркю́
•• -
5 türkü
folk song. - çağırmak/söylemek to sing a folk song. -sünü çağırmak /ın/ to sing the praises of (someone). - yakmak to write a folk song. -
6 yodel
n. tril, pesten tize geçişli şarkı————————v. trilli şarkı söylemek* * *türkü söyle* * *['jəudl]past tense, past participle - yodelled; verb(to sing (a melody etc), changing frequently from a normal to a very high-pitched voice and back again.) lülülü lemek, yodel tarzında söylemek- yodeller -
7 cantare
ti ötmek, türkü-şarkı söylemek
См. также в других словарях:
türkü söylemek — ezgisiyle bir türküyü seslendirmek İçeride bir yandan türkü söylüyor, bir yandan da iş yapıyordum. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
türkü çağırmak — türkü söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
türkü tutturmak — türkü söylemek Dikişine başlarken güzel bir türkü tutturmuştu. R. Enis … Çağatay Osmanlı Sözlük
türkü — is., ed. Hece ölçüsüyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş manzume Kulak ver ki havasında bahçemizin / Gök maviliğinden, dal yeşilliğinden / Bir türkü söylenmede kendiliğinden. C. S. Tarancı Birleşik Sözler köy türküsü Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
söylemek — i 1) Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi söylerim. R. N. Güntekin 2) Bir düşünceyi ileri sürmek, ortaya atmak Hececiler kendilerinden sonra yeni bir edebî neslin yetişmediğini söylüyorlar. S.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
RENİM — Türkü söylemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çağırmak — i 1) Birinin gelmesini kendisine yüksek sesle söylemek, seslenmek Beyaz gömlekli zurnacısını çağırarak sandalyeye çıkardı. R. N. Güntekin 2) i, e Herhangi birinin bir yere gelmesini istemek, davet etmek O akşam Orhan ı yemeğe çağırdı. T. Buğra 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
çığırmak — i, hlk. 1) Çağırmak, seslenmek 2) Türkü söylemek Gazi Rahman gene türküler çığıracaktır, eski türküleri çığıracaktır. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
gazel tutturmak — yüksek sesle şarkı veya türkü söylemek Sonra makinelerin gemiyi sarsan temposuna uyarak yanık bir gazel tuttururdu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
elini kulağına atmak — ezan okumak, gazel veya türkü söylemek için elini kulak kepçesinin arkasına koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ZEMZEM — Çok mübarek bir su. * Kâbe i Mükerreme nin yanındaki maruf kuyu. (Süryanicede Zem: Dur, gitme mânasınadır. Vaktiyle Hz. Hacer, oğlu İsmail in (A.S.) ayağı altından su çıkıp aktığını veya bu kuyunun çok çok akmağa başladığını görünce, zem zem diye … Yeni Lügat Türkçe Sözlük